İşe alım süreçleri genellikle yoğun ve hızlı ilerler. Bu süreçte insan kaynakları şirkete iletilen onlarca başvuruyu gözden geçirir, kısa bir sürede doğru adayları belirlemeye çalışırız. Ancak bu yoğun süreçte hatalar yaparız. Bazen yetkin bir adayı "bize göre değil" diye eleriz. Belki de sadece ismi, fotoğrafı veya aksanı nedeniyle görmezden geliriz. O an fark etmediğimiz şey şudur: Reddettiğimiz kişi, aslında aradığımız kişi olabilir.
Bilinçsiz Önyargılar
Hepimiz çocukluk döneminden itibaren hayata karşı bir ön yargıyla karşılaşmışızdır. Bu ön yargı, iş hayatına adım attığımızda hatalı seçimler yapmamıza yol açabiliyor. Örneğin:
Başvuran genç bir adayın “tecrübesiz”, yaşlı bir adayın ise “eski kafalı” olduğunu varsaymak.
Adayın iş geçmişinde bir eksiklik vardır insan kaynakları diğer olası açıklamalarını dikkate almadan, onun tembel veya güvenilmez olduğu düşünür.
Adayın, insan kaynakları tarafından farklı bir bölgesel şiveye sahip olduğunun fark edilmesi, bu durumun adayın dil veya iletişim yeteneklerinin yeterli olmayabileceği yönünde bir düşünce oluşturmasına yol açar.
Adayın geleneksel meslek normlarına uymayan bir dövmesi ya da alışılmadık bir saç şekli bulunması, insan kaynakları o adayın şirket kültürüyle uyuşmayabileceğini ya da işi ciddiye almadığını düşünmesine neden olur.
Gerçek Yetenekleri Gözden Kaçırmak
Bilinçsiz önyargılar yalnızca başvuranlar için değil, aynı zamanda şirketler için de önemli bir kayıptır. Zira bu sebeple elenen her nitelikli aday, aslında bir potansiyel değerdir. Ayrıca işe alım süreçlerinde önyargılar, çeşitliliği azaltmanın yanı sıra firmanın yaratıcılık ve yenilik kapasitesini de azaltır.
Neden Fark Etmiyoruz?
Önyargılar, bilinçaltında yer aldıkları için ortaya çıkmaları zor olabilir. Zira biz, aldığımız kararlarımızın mantıklı olduğunu düşünürüz. Halbuki bu mantık, geçmişte yaşadıklarımızın ve sosyal normların bir göstergesi olabilir. Bu nedenle, "içime sinmedi" ya da "bizim ekibimize uygun değil" gibi söylemler aslında dikkatle incelenmelidir.
Ne Yapılabilir?
Bu önyargıları tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir ancak en azından bunların farkında olarak daha adil ve objektif kararlar alabiliriz.
CV incelemesi: İsim, yaş, cinsiyet gibi bilgiler kapatılarak ilk eleme yapılabilir.
Standart mülakat soruları: Tüm adaylara aynı sorular sorularak kıyaslama yaparak daha objektif hale getirilebilir.
Çeşitli değerlendirme ekipleri: Karar sürecine farklı bakış açıları olan kişiler dahil edilirse, önyargılar azalır.
Bir adayı işe almama kararı almak kesinlikle mümkündür, herkes her iş için uygun olmayabilir. Ancak bu kararı alırken kendimize şu soruyu yöneltmeliyiz: “Bu kararın dayanağı nedir?” Gerçek bir kriter mi var, Yoksa sadece alışkanlık mı?
Bunu aklınızdan çıkarmayın, bir gün tanıdığınız veya destek verdiğiniz birinin sırf farklı olduğu için benzer bir önyargıya maruz kalabileceğini unutmayın.
Ve belki de. . .
O aday gerçekten çok yetenekliydi. Sadece bunu fark edemedik.
Hiç yorum yok: