İnsanın var oluşundan günümüze kadar ve bundan sonra bile beri bizi biz yapan en belirgin özelliğimiz hiç şüphesiz aynı anneden , doğmuş olsak bile kendimizi diğerlerinden ayıran farklılıklarımız. Kimilerimiz Habil ve Kâbil kimimiz ise Leyla – Mecnun veyahut Polyanna ya da başka karakter de yaşarız hayatı. Asıl önemli olan;
“Herkes benim gibi düşünmek zorunda değil. Ama ben de herkesin farklı düşünebileceğini kabul etmek zorundayım.” Mantığı ile yaşayabilmek ve iletişim kurabilmektir.
İnsanların hepsi farklıdır. Bu sadece bir gerçek değil, aynı zamanda hayatın işleyişini sağlayan doğal bir düzen. Düşüncelerimiz, yaşam tarzlarımız, değer yargılarımız ve karar alma şekillerimiz birbirinden ayrıdır. Peki bu farklılıklarla bir arada yaşamayı nasıl başaracağız? Asıl sorumuz bu bence.
Kimi zaman güzel bir dostluk, kimi zaman bir aşk, kimi bir iş ilişkisi içinde bu sorunun cevabını bulmaya çalışırız. Fakat işler her zaman yolunda gitmez. Farklılıklar, bazen bizleri yakınlaştırırken; bazen de büyük çatışmalara neden olabilir. İşte bu yazıda, hem özel hem de profesyonel yaşamda karşılaştığımız farklılıkların ve çatışmaların nasıl yönetileceğinden bahsedeceğim.
Farklılıklar Nereden Gelir?
Her birey farklı bir hayat hikâyesiyle şekil alır. Aile yapımız, kültürel geçmişimiz, aldığımız eğitim, çocukluk deneyimlerimiz ve kişilik yapımız... Tüm bu etkenler, bizi diğerlerinden ayıran bir kimlik kazandırır. Bu nedenle dünyada hiçbir insan diğerinin tıpatıp aynısı değildir.
Bu farklılıklar kimi zaman harika bir sinerji yaratır: Harika dostluklar, yaratıcı fikir alışverişleri ve güçlü iş birlikleri… Fakat bazen de anlaşmazlık, kırgınlık ve çatışmalara neden olabilir. Bu çatışmalar, eğer doğru yönetilmezse ilişkilerde ve iş ortamında kalıcı hasarlara yol açabilme olasılığı yüksektir.
Çatışma Neden Olur?
Çatışmalar genellikle en temel ve ilk akla gelen şu nedenlerden kaynaklanır:
Farklı beklentiler
İletişim eksiklikleri
Değer çatışmaları
Güç mücadelesi
Kişilik uyuşmazlıkları
Bireyler, karşısındakini “kendi doğrularına” göre değerlendirince, empati kurmak da zorlaşır. Bu da tarafların savunmaya geçmesine ve aradaki duvarların daha da kalınlaşmasına neden olur.
Özel Hayatta Çatışma Yönetimi
İkili ilişkilerde çatışma genellikle duygusal yoğunlukla birlikte gelir. Bu yüzden çözüm yolları da daha kişisel olabilir. Mesela bir süre iletişim kurmamak, mesafe koymak, zaman tanımak veya duygular netleşince konuşmak...
Bunlar özel hayatta işe yarayan yöntemler olabilir.
Ancak özel hayatta bile çatışmaları sağlıklı bir iletişimle çözebilmek, ilişkileri güçlendirir. Tartışmaktan kaçmak yerine yapıcı bir dille konuyu açmak, duyguları bastırmadan ifade etmek ve karşı tarafı suçlamadan çözüm aramak büyük önem taşır ki karşınızdaki size gardını almadan iletişim kurabilmek daha sağlıklıdır.
İş Yerinde Çatışma Yönetimi: Profesyonellik Şart
İş ortamında çatışma elbette kaçınılmazdır. Çünkü farklı bakış açıları, sorumluluk paylaşımı ve zaman baskısı gibi birçok etken bir araya gelir. Ancak iş yerinde özel hayattaki gibi “iletişimi kesmek” ya da “uzak durmak” gibi çözümler pek mümkün değildir maalesef.
Tam aksine, bu ortamda çatışmaların daha profesyonel ve çözüm odaklı şekilde ele alınması gerekir. Nitekim sağlıklı çözülemeyen çatışmalar, hem bireylerin motivasyonunu hem de ekip performansını ve iş ortamının enerjisini , motivasyonunu düşürür.
Etkili Çatışma Yönetimi İçin 5 Altın Kural
1. Açık İletişim Kurun: Sorunu büyütmeden, doğrudan ama kırmadan konuşmak çatışmayı önlemenin en etkili yoludur.
2. Empati Yapın: Kendinizi karşı tarafın yerine koymak, olaylara farklı açılardan bakmanızı sağlar.
3. Tarafsız Dinleyin: Ön yargısız bir şekilde iki tarafı da anlamaya çalışın.
4. Çözüm Odaklı Olun: Kimin haklı olduğuna değil, nasıl bir çözüm bulunabileceğine odaklanın.
5. Uzman Desteği Gerekirse Alın: Bazı durumlarda profesyonel bir arabulucu ya da yöneticinizden destek almak süreci hızlandıracaktır.
Farklılıklar Engel Değil, Gelişim Alanıdır
Çatışmaları yönetebilmek, kişinin olgunluğunu ve iletişim becerisini de gösterir. İş hayatında çeşitliliğin artması, bu beceriyi daha da gerekli hale getiriyor. Farklı düşünceleri tehdit olarak görmek yerine; birer öğrenme fırsatı ve tecrübe olarak görmek, kişisel gelişim için eşsiz bir deneyim ve erdemliktir. Hayat, aynı fikirde olduğumuz insanlarla değil; farklılıklarımızı anlayabildiğimiz, saygı duyabildiğimiz insanlarla daha zengin ve öğretici olur. Çatışmalardan kaçmak değil, onlarla yapıcı biçimde yüzleşmek; hem daha iyi bir insan, hem de daha başarılı bir profesyonel olmanın anahtarıdır.
Hiç yorum yok: