İnsan kaynakları, yıllar boyunca daha çok bordro işleriyle, evrak takibiyle anılan bir alan olarak görülüyordu. Oysa zamanla bu birim, kurumların stratejik kararlarında söz sahibi olan, insan odaklı politikalar geliştiren bir yapıya evrildi. Bu değişimin en büyük tetikleyicisi ise dijitalleşmeydi. Teknolojinin etkisiyle İK artık sadece geçmişi kayıt altına alan bir sistem değil, geleceği planlayan bir yapı hâline geldi. Henüz bu alanda yolun başında olan biri olarak, bu dönüşümü hem ilgiyle hem de merakla takip ediyorum.
Excel’in Egemenliği Nerede Başladı?
Yıllar boyunca insan kaynakları süreçlerinin büyük kısmı Excel tabloları ile yürütüldü. Aday listeleri, izin takipleri, performans verileri gibi veriler hücreler arasında saklandı. Ancak zamanla bu yöntemler hem karmaşık hem de zaman alıcı olmaya başladı. İnsan hatasına açık olması, veri takibini zorlaştırması gibi sebeplerle yeni çözümler kaçınılmaz hâle geldi.
Yapay Zekâ ile Gelen Yeni Dönem
Bugün artık birçok şirket işe alım süreçlerinde yapay zekâ destekli sistemler kullanıyor. Özgeçmişleri otomatik tarayan ATS yazılımları, video mülakatlarda mimik analizi yapan araçlar, çalışan deneyimini ölçen dijital anket sistemleri… Bunların hepsi İK’yı daha hızlı ve veri odaklı hâle getiriyor.
Yapay zekâ sadece işe alımda değil, eğitim planlaması, performans değerlendirme, hatta çalışan bağlılığı gibi alanlarda da büyük kolaylık sağlıyor.
İK’nın İnsan Yüzü Kaybolur mu?
Tüm bu teknolojik gelişmelere rağmen, insan kaynaklarının en temel bileşeni hâlâ “insan”. Teknoloji süreci kolaylaştırsa da bir adayın heyecanını, içtenliğini ya da potansiyelini anlamak hâlâ sezgi ve empati gerektiriyor. Bu yüzden teknolojiyle birlikte, insani beceriler de en az onun kadar önemli.
Yeni Mezunların Rolü
Biz yeni mezunlar dijital dünyaya doğduk. Teknolojiyi daha hızlı kavrayabiliyor, değişime daha kolay uyum sağlayabiliyoruz. Bu da bizi, dijitalleşen İK dünyasında aktif ve dönüştürücü bir konuma getiriyor. Belki de bu yeni dönemde, teknolojiyle insan arasındaki dengeyi kuracak olanlar bizleriz.
Dengeyi Kurmak Bizim Elimizde
İnsan kaynakları dijitalleşiyor, evet. Ama bu dijitalleşme, insanı arka plana atmamalı. Excel’den yapay zekâya uzanan bu yolculukta, en değerli unsur hâlâ insanın kendisi. Bizler de bu dönüşümde teknolojiyi etkili kullanarak, insanı merkeze alan yaklaşımları sürdürebiliriz.
Hiç yorum yok: