Bireysel Çalışma İlişkileri
Bireysel çalışma ilişkileri, işçinin işverenle imzaladığı iş sözleşmesi çerçevesindeki ilişkileri kapsar. Çalışma saatleri, ücret, izin hakları, iş sağlığı, iş güvenliği ve işten çıkarmalar gibi konular bu alanda düzenlenir. Örneğin, Türkiye’de 4857 sayılı İş Kanunu işçi ve işveren ilişkisini korur, düzenler ve sürekliliğini sağlar (Hazar, t.y.). Bu kanuna göre işçilerin ücret, fazla mesai, yıllık izin, kıdem ve ihbar tazminatı gibi hakları güvence altındadır. İş sözleşmesi, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirler; işveren iş yaptırma, işçi de iş görme ve sadakat yükümlülüğü altındadır. Bireysel iş hukuku, çalışma şartları, prim ve ücret ödemeleri, sosyal haklar, iş sağlığı ve iş güvenliği gibi konuları içerir. Dolayısıyla, İK profesyonelleri için işe alım, ücretlendirme, çalışma koşulları ve işten çıkarmalar bireysel ilişkilerin en kritik unsurlarıdır.
Toplu Çalışma İlişkileri ve Sendikalar
Toplu çalışma ilişkileri, işçi sendikaları ile işçi ve işveren sendikaları arasındaki toplu pazarlığı ifade eder. Yani, işçilerin ortak çıkarlarını korumak üzere örgütlü hâlde gerçekleştirdikleri iş ilişkileridir. Bu ilişkilerin merkezi araçları sendikalar ve toplu iş sözleşmeleridir. Anayasa’da tanınan sendika kurma hakkı kapsamında, işçiler kendi çıkarlarını korumak için sendika kurabilirler. KGD Hukuk’a göre, “Sendika; işçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluştur.” (KGD Hukuk, t.y.) Toplu iş sözleşmesi ise işçi sendikası ile işçi ve işveren sendikası arasında iş koşullarını düzenlemek amacıyla yapılan sözleşmedir.
Bu yapılar sayesinde işçiler, tek tek pazarlık etmek yerine sendikalar aracılığıyla iş koşullarını topluca iyileştirebilir. Türkiye’de toplu iş ilişkileri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile düzenlenir. Son verilere göre, Temmuz 2025 itibarıyla ülkemizde toplam 17,3 milyon işçi arasında sendikalıların payı yaklaşık %14,0’dır (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2025). Bu oran OECD ülkeleri ortalamasının altında kalmakla birlikte, son yıllarda kademeli olarak artış göstermektedir. Sendikalar ayrıca, iş güvencesi ve kıdem tazminatı gibi kazanımların korunmasında etkili olur. Fidelis Hukuk’un (2024) vurguladığı gibi, sendikalar ve toplu iş sözleşmeleri işçilere “örgütlenme özgürlüğü ve işverenlerle kolektif olarak sözleşme yapma hakkı” tanır.
İş Hukuku
İş hukukunun temeli, işçi ve işveren arasındaki ilişkileri şekillendiren yasal kurallardır. Fidelis Hukuk’a göre “iş hukuku, çalışanlar ile işverenler arasındaki ilişkileri düzenleyen yasal normlar ve kurallar bütünüdür.” (Fidelis Hukuk, 2024). Dolayısıyla, hem bireysel hem de toplu çalışma ilişkileri iş hukuku kapsamında ele alınır. Türkiye’de bu kapsamda, 4857 sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu, Deniz İş Kanunu ve Basın İş Kanunu gibi düzenlemeler bireysel ilişkileri; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ise toplu ilişkileri ve sendikaları düzenler. İş yasaları, işçilerin hakkaniyete uygun çalışma koşulları, dinlenme süreleri, ücret güvencesi gibi temel haklarını güvence altına alırken, işveren yükümlülüklerini de belirler. Örneğin, İş Kanunu kapsamında iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri zorunlu tutulmuştur. İş hukukunun temel ilkesi, işçinin (güçsüz tarafın) korunmasıdır; kanun metni ile toplu sözleşmeler işçiye azami ölçüde hak tanımayı amaçlar (Hazar, t.y.; Fidelis Hukuk, 2024).
Devletin Rolü
Devlet, çalışma ilişkilerinin hem düzenleyicisi hem de gözetmenidir. Anayasa’da işçilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı güvence altına alınmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi kuruluşlar bu alandaki yasaları hazırlar ve uygular. Örneğin, Sendikalar Kanunu gerekçesinde Anayasa’nın 53. maddesine uygun olarak işçi ve işverenin sosyoekonomik durumlarının düzenlenmesinin amaçlandığı vurgulanmıştır (KGD Hukuk, t.y.). Devletin başlıca rolleri şunlardır:
- Mevzuat ve Denetim: İş yasalarını (4857, 6356 vb.) çıkarır ve iş müfettişleriyle uygulamanın denetimini yapar.
- Sosyal Politika: Asgari ücret, kıdem tazminatı, işsizlik sigortası gibi sosyal düzenlemeleri belirler.
- Uyuşmazlık Çözümü: Grev-lokavt düzenlemeleri yapar, Yüksek Hakem Kurulu ve iş mahkemeleri aracılığıyla tarafları korur.
Sonuç olarak, bireysel ve toplu ilişkileri etkili biçimde yönetmek için İK profesyonellerinin iş hukuku bilgisi ve sendikal dinamikleri anlaması şarttır. Türkiye bağlamında İş Kanunu ve Sendikalar Kanunu’nun yanı sıra uluslararası normlar (ILO sözleşmeleri) da çerçeveyi belirler. İşçi, işveren ve devlet üçlüsü içindeki dengeli ilişki, hem işletme barışını hem de işçinin haklarının korunmasını sağlar (Ortakaya, 2015; Fidelis Hukuk, 2024).
Kaynakça
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. (2025, Temmuz 24). 2025 Temmuz sendika üye sayıları açıklandı. https://www.csgb.gov.tr/cgm/haberler/24072025/
Fidelis Hukuk. (2024, Ekim 16). Çalışan hakları ve iş hukuku: Temel rehberiniz. Fidelis Hukuk. https://fidelishukuk.com/calisan-haklari-ve-is-hukuku-temel-rehberiniz/
Hazar, F. (t.y.). İş hukuku nedir? Bireysel ve toplu iş hukuku neden gereklidir? Hukukansiklopedisi. https://feyzahazar.av.tr/is-hukuku-nedir/
KGD Hukuk. (t.y.). Sendikalar ve toplu iş hukuku. KGD Hukuk. https://www.blogger.com/blog/post/edit/preview/6530863157970860314/7381333445200640312
Ortakaya, R. (2015). Çalışma ilişkileri. Academia. https://www.academia.edu/13123825/Evidence_for_ak_5_3_spectrum_from_the_EOLE_Lagrangian_balloons_in_the_low_stratosphere
Hiç yorum yok: