Michigan Okulu Yaklaşımı, 1980'lerde Michigan Üniversitesi'nden Noel Tichy, Charles Fombrun ve Mary Anne Devanna tarafından geliştirilen, İnsan Kaynakları Yönetimi (İKY) alanında önemli bir teorik çerçevedir. Bu yaklaşım için insan kaynakları yönetiminin sadece operasyonel bir işlevden ibaret olmadığını, aynı zamanda bir organizasyonun genel stratejik hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynadığını savunabilmektedir denilebilir.
Diğer bir deyişle, insan kaynaklarını bir maliyet merkezi olarak
değil, rekabet avantajı yaratmada kullanılan stratejik bir varlık olarak
görmektedir.
Temel İlkeler ve Odak Noktası
Michigan Okulu Yaklaşımı, insan kaynakları yönetimi
faaliyetlerinin stratejik uyumu üzerine kurulmuştur. Bu, insan kaynakları
stratejilerinin, organizasyonun genel iş stratejisiyle (pazar konumu, ürün
hedefleri, büyüme stratejileri vb.) yakından entegre olması gerektiği anlamına
gelir. Yaklaşım, insan kaynakları sistemini birbirine bağlı dört temel işlev
etrafında şekillendirir:
- Seçme (Selection): Doğru yeteneklerin doğru pozisyonlara yerleştirilmesi.
- Değerlendirme
(Appraisal): Çalışan performansının objektif kriterlere göre
değerlendirilmesi.
- Ödüllendirme
(Rewards): Çalışanların performanslarına, katkılarına ve
bağlılıklarına göre adil bir şekilde ödüllendirilmesi.
- Geliştirme
(Development): Çalışanların beceri ve yeteneklerinin sürekli olarak
artırılması ve kariyer yollarının desteklenmesi.
Bu dört işlev, insan kaynakları yönetimi döngüsü olarak da adlandırılmakta ve birbirini tamamlayan süreçler bütünü olarak tanımlanmaktadır.
Örneğin, doğru çalışanların seçilmesi, performans
değerlendirmenin daha verimli olmasını sağlarken, adil bir ödüllendirme sistemi
de çalışanların gelişmeye daha istekli olmasını teşvik eder.
İKY Modeli: "İnsan" ve "Kaynak" Unsurlarının Dengesi
Michigan Modeli, bir organizasyonun çevresel faktörler (ekonomi, rekabet, yasal düzenlemeler) ve organizasyonel yapı (kültür, liderlik) ile etkileşimini gösteren bir döngüsel model sunar.
Bu model, insan
kaynaklarının yönetiminde dikkate alınması gereken üç ana unsura vurgu yapar:
- İşlevler
(Functions): Yukarıda bahsedilen seçme, değerlendirme, ödüllendirme ve
geliştirme süreçleri.
- İnsan
Kaynakları (Human Resources): Çalışanların bireysel yetkinlikleri,
motivasyonları ve performansları.
- Stratejik
Yönetim (Strategic Management): Organizasyonun genel stratejik
hedefleri.
Bu model, İKY'nin sadece "insan" boyutunu
değil, aynı zamanda bu insanların nasıl bir "kaynak" olarak
yönetildiğini de ele alır. Yani, çalışanların bireysel ihtiyaçları ve
gelişimleri önemli olmakla birlikte, bu süreçlerin organizasyonun genel
hedeflerine hizmet edecek şekilde optimize edilmesi gerektiğini savunur.
Neden Önemlidir?
Michigan Okulu Yaklaşımı, İKY alanında stratejik
düşünceyi yerleştiren ilk modellerden biri olmasıyla büyük bir önem
taşımaktadır. Bu yaklaşım, İKY'nin "personel yönetimi" adı altında
sadece idari bir işlev olarak görüldüğü döneme kıyasla, insan kaynakları
departmanını organizasyonun en üst düzey yönetim kademesine taşıyan bir köprü
görevi görmüştür.
Bu yaklaşımın temel katkıları şunlardır:
- Stratejik
Entegrasyon: İKY'nin sadece operasyonel değil, stratejik bir role
sahip olduğunu vurgulamaktadır.
- Sistemik
Bakış Açısı: İKY faaliyetlerinin tek tek değil, bir bütün olarak ele
alınması gerektiğini gösterir. Bir alandaki iyileştirmenin, diğer alanları
da etkilediğini savunur.
- Dış
Çevreye Uyum: Organizasyonun iç dinamikleri kadar, dış çevresel
faktörlere de (piyasa, rekabet) uyum sağlamanın önemini ortaya koyar.
Günümüzde pek çok modern İKY uygulaması (stratejik iş ortağı
modelleri, yetenek yönetimi, performans yönetimi sistemleri) bu yaklaşımın
temel fikirlerinden beslenmektedir.
Eleştiriler ve Sınırlılıklar
Michigan Okulu Yaklaşımı, teorik olarak güçlü bir çerçeve
sunsa da bazı eleştirilere maruz kalmıştır:
- Tek
Yönlü Odak: Bazı eleştirmenler, modelin organizasyonun
stratejilerinden yola çıkarak İKY'yi şekillendirmesi nedeniyle,
çalışanların ihtiyaçlarını ve beklentilerini yeterince dikkate almadığını
savunur. Bu, insan kaynaklarını pasif bir araç olarak gören "sert İKY"
(hard HRM) yaklaşımına daha yakın bir duruştur.
- İnsan
Unsurlarının Göz Ardı Edilmesi: Çalışanların motivasyon, bağlılık ve
duygusal yönleri gibi unsurların modelde yeterince vurgulanmadığı iddia
edilir. Çalışanların kendilerini geliştirmeleri ve organizasyona katkıda
bulunmaları için sadece birer "kaynak" olarak görülmemeleri gerektiği
savunulur.
Bu eleştiriler, daha sonra gelişen ve çalışanların
psikolojik yönlerine daha fazla odaklanan Harvard Okulu Yaklaşımı gibi
modellerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Harvard Okulu, çalışan refahı
ve katılımı gibi unsurlara daha fazla vurgu yaparak Michigan Okulu'nun
eksiklerini tamamlamayı hedeflemiştir.
Michigan Okulu Yaklaşımı, insan kaynakları yönetimi literatüründe bir dönüm noktasıdır. Her ne kadar bazı sınırlılıkları olsa da günümüzün modern ve stratejik İKY modellerinin temellerini atmış ve bu alandaki düşünce yapısını kökten değiştirmiştir.
Bugün, başarılı bir İnsan kaynakları
yöneticisi hem organizasyonun stratejik hedeflerine hizmet etmeyi hem de
çalışanların bireysel ihtiyaçlarını ve gelişimlerini desteklemeyi, dengelemeyi
hedeflemektedir.
Hiç yorum yok: