Yük Hep Aynı Omuzlarda: İş Yerinde İş Dağılım Dengesi

 


İş yerinde bulunan her bir çalışan, aynı hedef doğrultusunda iş yürütmektedir. Pozisyonlar farklılıklar gösterse dahi iş yerinin hedefi üzerinden bir çalışma prensibi uygulanmaktadır. Ancak iş verenin dağılım dengesini bilmemesi, az personelle bütün işlerin halledilmesi, fazla personelle maaş ödememek uğruna çalışana fazladan yük bindirmesi gibi durumlar kargaşaya sebep olmaktadır. Sürekli ben yaparım diyen çalışan bir süre sonra tükenmeye başlayacak ve ardından azmini kaybedecektir. Sesini çıkaramayan, hayır diyemeyen personelin hakkı yenildiği sürece o iş yerinde doğru iş dağılımı politikası uygulanamaz. Bir iş ortamındaki adalet sadece ay sonunda hak edilen terfi süreçlerinde değil; günlük iş yükünün uyumlu dağıtılmasında da kendini ortaya koymaktadır.

Haksız İş Dağılımını Fark Etme

Çalışan, haksız iş dağılımını bir süre fark etmeyebilir. Zaman geçtikçe kendine sürekli fazla mesai yaptırılıyorsa, prestijli işlerin çoğunlukla belirli kişilerin yaptığını görmeye başladıysa, işini diğerlerine göre daha iyi yaptığı için takdir görmek yerine sürekli yeni görevler veriliyorsa ve buna benzer durumlar gözle görülür bir hal aldıysa haksızlığı anlamaya başlar.


Haksız İş Dağılımının Çalışanlar Üzerinde Etkisi

Dağılım, çalışan personelin motivasyon durumunu ve çalışma verimliliğini direkt olarak etkileyen önemli bir noktadır. Sürekli olarak fazla iş yüküne maruz kalanlar, değersizlik hissiyle karşı karşıya kalmaktadırlar.  Emeklerinin karşılığını alamadıkları düşüncesiyle işe karşı olan tatminsizlikleri ortaya çıkar ve zamanla artarak devam eder. Bu gibi sonuçlar sadece bireysel tükenmişliğe yol açmakla kalmaz, aynı zaman da ekip içindeki dengeyi bozar; iş arkadaşlarına, müdüre/patrona olan saygının azalmasına da sebep olmaktadır. Kurum bünyesinde çalışan personel ileri zamanlarda bu kültüre zarar vermeye başlar, ekibe olan inancını kaybedip bu ruha zarar verir ve işten ayrılma oranlarını arttırma yönünde bir eylemde bulundurur.



 İş yükünün ve iş dağılımı dengesinin bozulması yalnızca bireyleri değil; kurumun bütün çalışanlarına, kurumun kendisine zarar vermektedir.  Çalışanda yorgunluk, performans azalması, işe olan ilginin zamanla azalması veya bitmesi, iş arkadaşlarıyla olan tutumun agresif iletişime dönmesi gibi sonuçları da beraberinde getirmektedir. Başka bir pencereden baktığımızda fazla sorumluluğa yüklenmek zorunda kalan çalışanlar, baskı altında mutsuz hissederken; daha az iş yükünü benimseyen ve görev alan çalışanlar ise sorumluluk almaktan kaçınmaya başlayacaklardır. Buna benzer dengesizliğin iş ortamında doğması uzun vadelerde hem çalışana hem kuruma zarar vermektedir
İş yükünün haksız dağılımı hem çalışan bireyi hem de iş yerini olumsuz etkileyen bir etkendir. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir iş ortamı sağlanabilmesi adına, yöneticilerin bu gibi durumların farkına varmalı ve önüne geçmelidir.

Haksız İş Dağılımında Yöneticinin Rolü

 Haksızlığın önüne geçebilmek için yöneticinin büyük sorumluluğun altına girmekten korkmaması ve çalışan-iş oranını dengeli yürütebilmesi gerekmektedir. Yöneticinin, bulunduğu kurumu başarılı idare edebilme yeteneği bulunmalıdır ki gerçekten bir yönetici adı altında yapıcı ve sorun çözücü olabilsin. Yönetici her çalışanın iş dağılımı görevlerini bilmeli ve bunu dengeli bir şekilde idare etmelidir. İşçinin kapasitesini ölçüp tartarak verdiği görevde başarılı olup olmayacağına karar vererek bulunduğu konuma gerçekten de layık mı bakmalı. Bunun sonucunda da zaten verilen iş yükü kendiliğinden dengeli bir hal alacaktır.

Yönetici çalışan kişinin, işe alım sürecinde iş tanımını doğru belirlemeli ve aktarmalıdır. Eğer bir çalışan birey üzerine fazladan görev bindirme hatasına düşülüyorsa orada çalışanın değil yöneticinin hatası vardır.

Yönetici böyle durumlarda açık iletişim kurmaktan çekinmemeli, iş yükünün arttığını fark ettiğinde gerekli analizleri yapabilmelidir. Adil iş dağılımı yalnızca çalışanı korumak amacıyla dikkat edilmesi gerekilen bir husus değildir. İş süreçlerinin sağlıklı ve başarılı ilerleyebilmesi amacına bu hususa dikkat edilmeli, çıkan sorunlara doğru çözüm üretilmelidir. Bu sayede çalışanın motivasyonu artacak, ekip içindeki sağlıklı iletişim başarılı şekilde kurulacak, çalışanın bulunduğu kuruma saygısıyla birlikte güveni de artacaktır. Şeffaf yönetimi benimseyen yönetici her zaman kazanacaktır. 

Dengeli İş Yükü Başarının İlk Adımıdır

Sonuç olarak bakıldığında dengeli iş yükü kurumu sürdürülebilir yapan ilk adımlardan birisidir. Haksız iş yükü bireysel huzursuzluğu beraberinde getirir. İstifa oranları gün geçtikçe artar ve hem kurum hem de çalışan zamanla tükenmişliğe kapılır. Kurum kültürünü ayakta tutabilmek yöneticinin elindedir. Açık iletişimi benimseyen yönetici her zaman kazanacaktır. Emeğe verilen değerin bilinmesi ve artması çalışana motivasyon kaynağı olacak, çalışan iş yerine zorla değil severek gelecektir. 

Yük Hep Aynı Omuzlarda: İş Yerinde İş Dağılım Dengesi Yük Hep Aynı Omuzlarda: İş Yerinde İş Dağılım Dengesi Reviewed by Aylin Yıldız on Ağustos 23, 2025 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.