Son
Günlerde Sıklıkla Karşılaştığımız “Sessiz İstifa” Ne Anlama Geliyor?
Sessiz
istifa, meslek dalı ve uzmanlık alanı fark etmeksizin, bir bireyin çalıştığı iş
yerine sergilediği pasif agresif tavırdır. Çalışanın görev tanımında bulunan
işleri yerine getirip kendisinden istenilen ya da istenilmeyen daha fazla işi
yapmayarak sergilediği tutumdur. Gün sonu olup da mesai çıkışında, iş yerinin
kapı eşiğinden adım atıldığında, işe dair her şeyi bir kenara bırakarak hayatın
akışına odaklanmak; işi işte bırakmak anlamına gelmektedir sessiz istifa.
Sessiz
İstifayı Uygulamak Kolay mı, Zor mu?
Günümüz
kariyer dünyasında, iş verenlerin sergiledikleri davranışlara bakıldığında
sessiz istifa hareketini uygulamak çalışan için “riskli” olarak
görülebilmektedir. Patronun sert otoriter davranış biçimine hâkim olması işleri
zorlaştırsa da aslına bakıldığında çalışan bireyin ruh sağlını korumak için
yapabileceği, kendi değerini bilmesiyle birlikte bazı mobbinglere dur diyebilme
şeklidir.
Üst
mevkilerde bulunan anlayışa göre; terfi alabilmek, mevcut maaşına zam
yapılabilmesi, istenilen ve acil durum günlerinde izin alabilmek, “Ben de
buradayım!” diyebilmek gibi sebepler için üst seviyede çaba sarf edilmeli ve
görev tanımında bulunan maddelere göre ekstra davranış sergilenip; kendini
unutarak hayatını işe adamalı düşüncesi bulunmaktadır. Çalışan bakımından bu
görüşe uyum sağlamak oldukça zor bir süreçtir. Burada istenilen şey aslında
kendinizden feragat ederek iş yerine bağımlı olmanızdır. Kişi kendisi ve iş
yerine sınır koymak istemesi halinde, davranışa dökeceği sessiz istifa; her ne
kadar zor olsa da gün sonunda ruh sağlına ya da beden sağlığına (her ikisi
birden de olabilir) sunacağı en iyi fayda olduğunun farkına varacaktır.
Bu durumun sonucunda içsel rahatlamaya ulaşabilmek daha kolay olacaktır ve
ayrıca her alan için motivasyon kazanılacaktır.
Değersizlik
Hissi Sessiz İstifayı Beraberinde Getiriyor
Günlerce,
aylarca hatta yıllarca emek verilip takdir görülemeyen işlerde, çalışanda
değersizlik hissinin oluşması olasıdır. Kısa bir örnekle bu durumu
açıklayabiliriz: A kişisi B şirketinde saatlerce mesaiye kalıyor. Mesainin
karşılığını vermeyi reddeden işveren, işe alım sürecinde esnek çalışma
saatlerinin var olduğunu, bunu işin bir parçası olduğunu zaten söylediklerini
öne sürerek A kişisinin işe olan saygısını yitirmesine ve tükenmesine sebep
olmaya başlıyor. A, zaman içerisinde hem iş yerine hem de işte bulunan diğer
herkese karşı duvar örmeye başlıyor. Bu durumun sonucunda da verimi azalarak
değersizlik hissi kişiyi sarmaya başlıyor. İşte bu süreç içerisine sessiz
istifa eylemi çalışana daha cazip gelmeye başlıyor. Çünkü biliyor ki bireyin
ruhsal durumunun buhrana girmesiyle birlikte yaptığı işe karşı umutsuzluk,
verimsizlik dahil olmakta.
Hayatımızın
bir parçası haline gelen çalıştığımız iş yeri ortamı, bizleri günlük yaşantımız
da etkileyen bir faktördür. İnsan, içerisinde bulunduğu toksik iş ortamından
bıkıp kendi özel hayatına da agresif tutumlar sergilemeye başlar. Sergilenen bu
tavır; iş dışındaki hayatında kayıplara yol açmasına sebep olmaktadır.
Yaşanılan ruhsal dalgalanmalar, sessiz istifayı protestodan çıkararak bir savunma mekanizması haline getirmektedir. İnsan yıprandığı yeri bilerek geri çekilme tavrını sergilemeyi tercih eder ki bu bireyin doğal haklarından birisidir. Bu tavrı sergilemek acizliğe değil öz saygıya işaret etmektedir.
İşverenin
Gözünden Sessiz İstifa
Dış
gözle bakıldığında sessiz istifayı özümseyen bir çalışanın, işine karşı olan
tutumunun değiştiği kolayca gözlemlenebilmektedir. İşveren bu davranışı genelde
sessiz bir mücadele olarak görmez. Aksine işe olan tutumunun zayıfladığı,
ilgisinin azaldığını hatta başarısız bir çalışan olarak nitelendirmeye
başlayabilir. Bu durumda işverenin yapabileceği en doğru hareket kendini
sorgulamasıyla başlar.
Yöneticisi
olduğum kurumda, nerede hata yapıyorum ki yürütmekte olduğum kurumun bünyesinde
çalışan insanlar bu çeşit tavrı benimsiyorlar? Buna benzer soruyla
kendisini tartan bir işveren, çalışma ortamını daha sağlıklı duruma
getirebilir.
Çağımızın
Ruh Haline Ayna Tutan Eylem
Sessiz
İstifa, yalnızca iş ortamında meydana gelen bir durum değildir. Çağımızın
beraberinde doğurduğu kimi sorunlar; insanı iç dünyasına itmeye, sosyal
hayattan bunalıp içe dönmeye teşvik etmektedir. Sessiz istifa, emeğin görülmez
bir hal aldığı; sarf edilen çabaların yetersiz-kıymetsiz olarak
nitelendirildiği her alanda tanık olabileceğimiz bir tutum olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Değinilen konulara bakıldığında insanın, zamanla içerisinde bulunduğu kurum ya da kuruluşlardan ziyade kendi iç dünyasına; ait olduğu yere, kendine bağlı kalmayı tercih etmektedir.
Hiç yorum yok: