Bugünkü yazımızda Horrn Effect adıyla bilinen boynuz etkisinin insan kaynaklarındaki yansımalarına değineceğiz. Aslında günlük hayatımızda pek çok noktada karşımıza çıkan bu etkinin iş hayatındaki rolü oldukça büyüktür. Özellikle işe alım, personel değerlendirmesi ve işten çıkarma gibi kritik kararlarda görev alan insan kaynakları personelinin bu etkiyi iyi tanıması ve kendi üzerinde gözlemler yapması büyük önem taşır.
Boynuz Etkisi Nedir?
Boynuz etkisi, bir kişinin olumsuz bir özelliğine odaklanıp diğer olumlu özelliklerini görmezden gelme yanlılığıdır. Bu etki, kişinin aldığı kararları ve insanlar hakkındaki düşüncelerini önyargılı bir boyuta taşır ve özellikle iş dünyasında objektif değerlendirmeyi olumsuz yönde etkiler. Bu durumun tam tersi ise hale etkisi olarak adlandırılır; bu konuyu ilerleyen yazılarımızda ele alacağız.
Günlük Hayattan Bir Örnek:
Bir insanla ilk kez karşılaştığınızda size selam vermediyse onu kaba ve soğuk biri olarak genelleyebilirsiniz. Oysa aklınıza onun yorgun olabileceği ya da sizi fark etmemiş olabileceği ihtimali gelmez. Bu noktada, ona karşı göstereceğiniz tutum, kaba bir insana nasıl davranıyorsanız o şekilde olur; yani daha mesafeli. Günlük yaşamda bir kişiyi yalnızca bir kez görüp bu şekilde yargılamak hayatınızı pek etkilemeyebilir; ancak iş hayatı bu kadar affedici olmayabilir.
İş Hayatından Bir Örnek:
Dersim kapsamında görüştüğüm bir personel, mülakatlarda adaylarla yapılan telefon ön görüşmelerinde, adayın telefonu sert bir tonla açmasının olumsuz bir tutum olarak değerlendirildiğini ve görüşmenin ilerleyen dakikalarında benzer bir durum gözlemlendiğinde adayın doğrudan elendiğini söylemişti. Burada adayın telefonu ilk açış şekli, bizde onun ilerleyen süreçte de aynı şekilde davranacağı izlenimini oluşturur. Aday daha sonra kibar ve nazik bir üsluba bürünse bile, ilk olumsuz izlenim değişen tutumunu önemsiz kılabilir. Bu durumda boynuz etkisinden söz edebiliriz ve bu hem firma hem de aday açısından olumsuz bir durumdur.
Boynuz Etkisinin Nedenleri
Öncelikle, aday hakkında yeterince bilgiye sahip değilken onun dış görünüşü, giyimi, dakikliği veya nezaketi gibi sınırlı gözlemlerle karar vermek, potansiyel uyumu yüksek bir adayı kaybetmemize neden olabilir. Ayrıca, yukarıdaki örnekte olduğu gibi görüşme telefonla ya da online yapılıyorsa, aday tarafından firmanın mülakatlarının ciddiye alınmadığı ya da açılan pozisyonun yalnızca bir reklam olduğu algısı oluşabilir. Özellikle günümüzde pek çok başvurudan ret yanıtı alan adayların bu gibi yanlış anlaşılmalara tahammülü kalmamıştır.
Peki, İnsan Kaynaklar Personeli Olarak Bu Yanılgıya Düştüğümüzü Nasıl Fark Edebiliriz?
Bu sorunun cevabı, temelde gözlem yapmaktır. Ancak gözlemi nasıl ve hangi farkındalıkla yaptığımız önemlidir. Örneğin, iş arkadaşlarımızla bir başka personel hakkında yaptığımız sohbetleri analiz etmeliyiz: Hakkında konuştuğumuz kişinin yaptığı şeyler gerçekten mi olumsuz, yoksa en başta yaptığı birkaç olumsuz davranış mı onun tüm davranışlarını olumsuz görmemize neden oluyor?
Bu durumu fark etmemize, bazen sohbet ettiğimiz bir kişinin “Sen de ona iyice taktın.” gibi bir uyarısı vesile olabilir. Ancak yalnızca başkalarıyla yaptığımız sohbetlere güvenmemeli, kendi iç sesimizi de dinlemeliyiz. Benzeri durumları içsel muhasebeyle de sorgulayabilmeliyiz. Aksi takdirde, çalışanlara karşı gösterdiğimiz bu önyargılı tutum, performanslarını yanlış değerlendirmemize ve hatta haksız yere işten çıkarılmalarına sebep olabilir.
Boynuz Etkisinin Önüne Nasıl Geçebiliriz?
İşe alım süreçlerinde boynuz etkisini önlemek için elbette pek çok prosedür uygulanabilir; ancak burada asıl önemli olan bizim bireysel farkındalığımızdır. Bir insanı doğru anlamak için önyargılardan arınmamız gerekir. Aksi takdirde boynuz etkisi gibi önyargılar, bizi insanlıktan uzaklaştırarak yalnızca standart kalıplara uyan, teorik olarak eğitilebilir görünen kişileri tercih etmemize; oysa şirket kültürüne çok daha iyi uyum sağlayabilecek, ancak bazı mağduriyetler yaşamış bir adayı dışlamamıza neden olur.
Boynuz etkisi bir önyargıdır ve insanların hayatlarını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu nedenle insan kaynakları profesyonelleri olarak farkındalığımızı artırmalı, bu tuzaklara düşmemeli ve fark eden kişilere de gerekli eğitimleri sağlamalıyız. Aksi takdirde hem nitelikli iş gücünü hem de insanlığımızı uzun vadede kaybetme riskimiz vardır.
Hiç yorum yok: