Bir Robotla Görüşme: Gelecekte İşe Alım Nasıl Olacak?

 


Kapı aralanıyor. Karşımda modern, sade döşenmiş bir toplantı odası. Duvarda bir ekran parlıyor, masada kahve kupası… Ve tam karşımda oturan biri: Ne bir insan ne de alışık olduğum bir mülakatçı.

Beyaz, pürüzsüz yüzeyli metal bir gövde… ve gözlerinin yerinde derin bir maviyle parlayan ışıklar.

Bana bakıyor. Hareketleri ölçülü, sesi mekanik.

“Hoş geldiniz, lütfen oturun. Öz geçmişiniz inceleniyor.”

İşte işe alımın geleceği. Belki biraz erken ama sandığımızdan daha yakın.

İK’da Teknoloji Rüzgârı: Değişim Kaçınılmaz

Yıllar önce insan kaynakları deyince çoğumuzun aklına evrak işleri ve bordro düzenlemeleri gelirdi ama artık bu yeterli değil. İK bugün bir şirketin ruhunu temsil ediyor: Çalışan deneyiminden kurum kültürüne, iletişimden markaya kadar pek çok noktayı etkiliyor.

Ve bu büyük değişimin merkezinde teknoloji var.

Artık online mülakatlar, algoritmalarla yapılan ön eleme süreçleri ve hatta duygu analizine dayalı değerlendirme sistemleri sıradan hale geldi.

Bir adım sonrası ise belli: Görüşmeleri tamamen otomatik sistemlerin yürüttüğü, insan yerine yapay zekânın karar verici olduğu bir dünya.

Objektiflik Gerçekten Mümkün mü?

Yapay zekâ destekli sistemlerin en çok savunulan yönü: Tarafsızlık.

Ama bu “tarafsızlık”, neye göre programlandığına bağlı.

Geçmiş işe alım verileriyle beslenen bir sistem, daha önceki ön yargıları farkında olmadan yeniden üretebilir.

Cinsiyet, yaş, eğitim geçmişi gibi kriterlerde adaletsiz davranan bir algoritma, fark edilmeden yeni ayrımcılıklara kapı açabilir.

Yani sorun sadece kimin işe alındığı değil, neye göre elendiğimiz de artık sorgulanmalı.


Empati Kodlara Sığar mı?

Bir yazılım, sizin hakkınızda sayısız veriyi analiz edebilir.

Konuşma hızınız, yüz ifadeniz, göz hareketleriniz… Hepsini okuyabilir.

Ama insan olmanın asıl yönü; duyguyu sezmek, içtenliği anlamak ve birine “seni anlıyorum” diyebilmektir.

Teknoloji işleri kolaylaştırabilir. Ancak insan gibi hissetmek, ekranın diğer ucunda veri değil, anlayışlı bir zihin olduğunu bilmekle mümkün olur.

Çünkü bazen güçlü yönlerimiz istatistiklere sığmaz.


Sadece Aday Değil, Bir İnsanım

Her mülakat aslında bir karşılaşmadır. Sadece bir pozisyonu dolduracak doğru adayı bulmak değil, onu gerçekten tanımak ve hak ettiği değeri göstermek gerekir.

Çünkü her başvuru bir emek, her görüşme bir umut taşır. Ve kabul edelim, verimlilik güzel bir şey olabilir.

Ama bir sistem, ne kadar akıllı olursa olsun, seni gerçekten “değerli” hissettirmiyorsa, o süreç ne kadar insancıl sayılabilir?

İleriye Bakarken Geride Ne Kalmamalı?

Yapay zekânın insan kaynaklarındaki etkisi yadsınamaz. Evet, süreçler hızlanıyor, hatalar azalıyor, ölçüm kolaylaşıyor. Ama bu ilerlemenin bir bedeli olmamalı: İnsanı unutmak.

Gelecekte teknolojik sistemler belki her şeyi analiz edecek, ama son kararda bize gerçekten dokunacak olan şey hâlâ “insan anlayışı” olacak.

Biz, bu iki uç arasında bir denge kurabilirsek, hem verimli hem de adil bir sistem inşa edebiliriz. Ve belki de asıl başarı; teknolojinin gücünü kullanarak, insanlığımızı koruyabildiğimiz yerde başlar.



Bir Robotla Görüşme: Gelecekte İşe Alım Nasıl Olacak? Bir Robotla Görüşme: Gelecekte İşe Alım Nasıl Olacak? Reviewed by Berfin Karahan on Temmuz 17, 2025 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.