İş dünyasında belirli beceriler ve teknik donanım her zaman ilk göze çarpan etmen olmuştur. İş gücü ve insan kaynakları süreçlerinde adayların geçmiş deneyimleri büyük önem taşır.
Fakat son zamanlarda iş gücü bireylerinin, insan kaynakları yöneticileri tarafından işin önemine doğru yerde doğru karar almalarına ve kriz anlarında ki yönetimlerine de odaklanıyor. İş dünyasında duygusal zeka(EQ) ve insan kaynakları ilişkisinden bahsedebilmemiz mümkündür.
Peki duygusal zeka nedir? İnsan kaynaklarıyla nasıl bir ilişkisi vardır? Ve iş yerinde neden bu kadar önemlidir?
Duygusal Zeka Nedir?
Duygusal zeka(EQ), bireyin kendi duygularını tanıyabilme, yönetebilme, başkalarının duygularını anlayabilme ve bu doğrultuda sağlıklı ilişkiler kurabilme becerisi olarak tanımlanabilir. Bu yetenekler doğrultusunda organizasyonun iş akışının uzun ömürlü olması oldukça kritik bir noktadır. Özellikle problem çözme iş yeri içi iletişim çalışanlar arası empati kurma gibi unsurlar için oldukça faydalıdır.
Uzmanlar kısaca bu becerileri belirli başlıklarda toplamışlar:
Kendini tanıma
Kendini yönetme
Motivasyon
Empati
Sosyal beceriler
İK Uzmanlarında Duygusal Zekanın Rolü
İnsan kaynakları profesyonelleri, çalışanlar arasında çatışmaları önlemek, sorun çıktığında gerektiği gibi reaksiyon almak, karar vermekte zorlanılan durumlarda karşı karşıya kalabilir.
EQ su yüksek insan kaynakları yöneticisi bu gibi durumlarda süreci şu şekillerde yönebilir;
Adayların duygusal tepkilerini okuyabilir,
Takım içindeki uyumu analiz edebilir,
Zor konuşmaları empatiyle yönetebilir,
Çalışanlara güvenli bir alan sunabilir.
Duygusal zeka ya sahip ik yöneticisi durum üzerinde hayati rol oynayıp, etkin kararlar alıp, sürdürülebilir ilişkiler kurmasını sağlayabilir.
Çalışan Deneyiminde EQ’nun Önemi
Son yıllarda özellikle pandemiden sonraki dönemde çalışanlar ve iş yaşamında büyük değişiklikler meydana geldi. Özellikle uzaktan çalışma(remote), evden çalışma gibi sistemler hayatımıza son derece hızlı bir şekilde entegre oldular. Birçok etkenle birlikte bu durum çalışan üzerinde hem mental hem de fiziksel olarak kaçınılmaz değişimler getirdi. Çalışanlar artık sadece ünvan ve maaşa değil, psikolojik olarak rahat ve empati temelli iletişimli bir iş hayatının üzerinde duruyorlar. İk departmanının bu süreçte üstünde durduğu
noktalar ise;
Gerçek zamanlı geri bildirim kültürü kurar,
İyilik hâli (well-being) uygulamaları geliştirir,
Takdir ve ödüllendirme sistemlerini daha insani yaklaşımlarla yapılandırır.
Saydığımız bu tip yaklaşımlarla kurumun içinde bulunduğu olayı kolaylıkla aşabileceğini çalışanlara hissettirebilir.
Yeni Nesil Çalışanlar İçin Duygusal Zeka
Günümüzde yeni nesil çalışanlar yani z kuşağı da iş dünyasında ki yerlerini almaya başladılar. Zaman ilerledikçe y ve z kuşaklarında ki farklılık bariz şekilde ortaya çıkmaya başladı. Yeni düzende Y kuşağı ara köprü kuşak olarak kalırken z kuşağı ise iş hayatı için farklı anlamlar katmaya başlamıştır.
Onlar için daha eski çalışan kitlelerine karşın çalışma ortamı, değer görme, aidiyet hissi gibi kavramlar oldukça önemli. Bu yüzden ik çalışanları yeni durumları göz önüne alarak karar verme aşamalarını tamamlıyorlar. Bu sayede hem daha verimli çalışan kitlesi oluşturup daha insani çalışma ortamları sağlamaları mümkün oluyor.
Geleceğin İnsan Kaynakları
İnsan kaynakları sektörü, duygu ve insan davranışlarını bir bütün olarak ele alır ve geleceğe dinamik projeksiyonlar sunar. İk’nın önemi de burada devreye giriyor. Sonuç olarak insanı tanımak eşittir duyguları tanımak diyebiliriz.
Duygusal zekası yüksek politikalar üretmek, kurumların her aşamada kendine güvenli çalışanlar barındırmasında büyük fayda sağlar. Uzun vadede düşünüldüğünde her sektör her kurum için olmazsa olmaz bir bakış açısı tanımlıyor. Kişilerin neye nasıl tepki verdiğini ölçmek iş dünyasında çok önemlidir.
Reviewed by Can Kepenekoğlu
on
Ağustos 03, 2025
Rating:
Hiç yorum yok: